Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
TEVFİK FİKRET'İN EDEBÎ ÇİZGİSİ
Tevfik Fikret'in edebi anlayışını dolayısıyla şiirinin gelişme çizgisini dört devreye ayırmak ve bu şekilde incelemek daha açıklayıcı olacaktır .
Bu devreler şunlardır : Gençlik şiirleri , olgunluk çağı (Servet-i Fünun dönemi ve Rübab-ı Şikeste), II. Meşrutiyet'ten sonra (1908 - 1910), son yıllar (1912-1915).
Haluk'un Defteri adlı eserin ana konularını şu şekilde sıralayabiliriz:
1) İnsanın kendisine, akıl ve bilgisine inanması
2) Terakki fikri
3) Hakkın kuvvete üstün geleceği inancı
4) İnsanlar arasında birlik fikri
5) Varlıkta yüce bir kudret-i külliye'nin mevcudiyetine inanmak
Bu dönemde fikret kendsini ezen yanlızlık hissinden kurtulmuş gençlik ile birleşmiştir,II.Meşrutiyet ortamının getirdiği yenilik ile bir ümit ışığı uyanmıştır şiirlerinde karamsarlık ve acziyet değil artık kuvvet fikri hakimdir.
Tarih: 2020-12-29 10:32:48 Kategori: Edebiyat
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
TEVFİK FİKRET'İN EDEBİ ÇİZGİSİ Nedir
Tevfik Fikret'in edebi anlayışını dolayısıyla şiirinin gelişme çizgisini dört devreye ayırmak ve bu şekilde incelemek daha açıklayıcı olacaktır .
Bu devreler şunlardır : Gençlik şiirleri , olgunluk çağı (Servet-i Fünun dönemi ve Rübab-ı Şikeste), II. Meşrutiyet'ten sonra (1908 - 1910), son yıllar (1912-1915).
1) GENÇLİK ŞİİRLERİ DÖNEMİ
Tevfik Fikret bu ilk dönemde eserlerini Mirsad ve Malumat dergilerinde çıkarmıştır . Mirsad dergisini çıkaran İsmail Safa genç şairimizi kendi himayesine alarak edebiyat çevrelerine kıymetli bir şair olarak tanıtmıştır. Bu dönemde yazdığı şiirler genel olarak iyimser bir üsluptadı. II. Abdülhamid'e ''sitayiş-nameler'' yazar. Hatta aynı dergide bu konu ile ilgili başlatılmış bir yarışmada birinci olmuştur.Fikret'in bu dönem eserlerie bakarak onun doğuştan hürriyet aşığı bir şair olmadığını görebiliriz. Daha sonra Fikret'i Malumat dergisinde görürüz. Burada yazdığı şiirlerinde Hamid ve Ekrem tesirindedir, henüz kendine has bir üslup oluşturamamıştır. Divan edebiyatındaki mazmunlara ve kelime oyunlarına sıkça rastlanır. Malumat dergisinde şiirlerini yayımladığı sırada Batı edebiyatı ile tanışır , Batı eserlerini kendi kaynağından okur ve taklide çalışır . Burada esas önemli olan ise Fikret'in şiir üzerinde düşünmeye başlamasıdır. Fikret sadece bir şair değildir aynı zamanda resim sanatına da ilgi duyar bu sayede edebiyatımızda o güne kadar eksik olan şiir-musiki-resim uyumunu keşfeder. Resime olan ilgisi sayesinde tabiatı tablolar halinde görmeye başlamıştır.Malumat dergisinde çıkan Manzume-i Garra adlı yazısında , yenı şiir tarzını sanatkarane bir üslupla anlatmıştır. Bu yazısı incelendiğinde Fikret'in önce hayal kurup sonra eserini neşrettiğini anlıyoruz ayrıca Fikret bu dönemde şiirin zor bir iş olduğunu kavramış ve ona göre ciddi çalışmalar yapmaya başlamıştır. Fikret'in bu devrede verdiği şiirler muhteva bakımından iyimserdir; hayatın acılarına ve sosyal ıztıraplara ilgi duymaz. Duyguları aşk teması etrafında toplanır. Tabiata çilgisi başlamıştır. Müzikten de hoşlanır. Üslup olarak ise gelişme göstermiş manaya renk , nüans ve duyuşa önem göstermeye başlamıştır. Şiirlerinde hareketli,heyecanlı yeni bir mısra yapısı doğduğunu görürüz.2) OLGUNLUK ÇAĞI (SERVET-İ FÜNUN DÖNEMİ ve RÜBAB-I ŞİKESTE)
Bu dönemde Tevfik Fikret döneminde var olan istibdaddan , vatanın içinde bulunduğu durumundan , Robert Kolej'in uyanırdırdığı mukayese fikrinden ve çektiği ferdi ıstıraplardan dolayı ruhunda bir hırçınlık meydana gelmiştir.O döneme kadar imanlı olan Fikret bu devreden sonra Allah inancını ve onunla birlikte bir dini inancı sorgulamaya başlamıştır.Bu dönem Fikret'in düşünce dünyasında bir çok değişikliğin meydana geldiği dönemdir. Zihnindeki değişimler ve ruhunda duyduğu ızdırap elbette eserlerine de yansımıştır. Fikret, bu devrede (1896 - 1900) yazdığı ve Servet-i Fünun'da neşrettiği şiirlerin büyük bir kısmını 1899'da RÜbab-ı Şikeste'de toplar.Bu dönemdeki eserlerin ana hatları şu şekildedir : kendi benliğinin duyuş tarzını yansıttığı şiirler ( Fikret, 1896 - 1900 yılları arasında yazdı ğı şiirlerde kendi''ben''ini son derece muztarip ve kötümser tasvir eder. Önceleri ıztıraptan zevk alırken, sonraları bunu bir hayat felsefesi haline getirir.), sanat anlayışıyla ilgili olan şiirler , kötümserlik ve hayal üzere kurulmuş olan şiirler, aşk ve tabiat şiirleri , oğlu Haluk ile kızkardeşi ilgili yazdığı şiirler, merhamet , dini konular ve vatan üzerine yazdığı şiirlerdir. Bu dönemde şairimiz dini inançlardan tamamen kopmuştur devleri ve özellikle padişahı sertce ve nefretle eleştirir, ayrıca tarihi kanlı sayfalardan savaşlardan ibaret olarak görür , Türk kahramanlarınıda küçümser o huzurun ve barışın hakim olduğu bir dünyayı özler . Şairimiz büyük ızdıraplar çeker ve bunu eserlerine yansıtır.3) II. MEŞRUTİYET'TEN SONRA (1908 - 1910)
Bu dönemde kaleme aldığı şiirlerinden oluşan Haluk'un Defteri aldı eserinde gençliğe yol gösteren bir üslup hakimdir.Bu eseri Rübab-ı Şikeste adlı eserine göre içerik olarak bit bütünlük gösterir.Tevfik Fikret kendi oğlu olan Haluk'u memlekette yeni bir inklap yapacak ,çığır açacak o öncü neslin bir sembolü olarak görür.Haluk'un Defteri adlı eserde bulunun Haluk'un Vedaı adlı şiiri eserin anafikrini ihtiva ettiği gibi diğer şiirlerinde bir açıklaması mahiyetindedir. Fikret bilgiye ve ilme çok önem verir bu yüzden Batıya gidecek olan oğlu Haluk'u vatanı kurtaracak bir kahraman olarak görür ; çünkü oğlu Haluk Batıya gidip orada ilme ve fene ait ne varsa bulup getirecektir,onun düşüncesi ve ümidi böyledir.Haluk'un Defteri adlı eserin ana konularını şu şekilde sıralayabiliriz:
1) İnsanın kendisine, akıl ve bilgisine inanması
2) Terakki fikri
3) Hakkın kuvvete üstün geleceği inancı
4) İnsanlar arasında birlik fikri
5) Varlıkta yüce bir kudret-i külliye'nin mevcudiyetine inanmak
Bu dönemde fikret kendsini ezen yanlızlık hissinden kurtulmuş gençlik ile birleşmiştir,II.Meşrutiyet ortamının getirdiği yenilik ile bir ümit ışığı uyanmıştır şiirlerinde karamsarlık ve acziyet değil artık kuvvet fikri hakimdir.
4) SON YILLAR (1912 - 1915)
Bu dönemde Fikret'in şiirlerinde heve vezni ile ve sade bir dille çocuklar için yazdığı Şermin adlı eseri hariç yeniden bir karamsarlık hakim olur .1908 II.Meşrutiyeti ile bir ümide kapılan Fikret Haluk'un Defteri'nde bu heyecanını açıkca dile getirirken , son yıllarda hastalığının ilerlemesi ve çoğu Fikret'in arkadaşı olan İttihat ve Terakki Partisi mensuplarının prensiplerine ihanet etmeleri üzerine yeniden kötümserliğe kapılır. Eski şiiririn monotonluğundan kurtulmak isteyen Fikret bu dönemde yazdığı Han-ı Yağma adlı eserinde eskinin bütün ahenk unsurlarını kullanarak İttihat ve Terakki Partisi mensuplarını yerden yere vurur ve bu dönemde ' sanat sanat içindir ' ilkesinden vazgeçerek daha çok sosyal konulara yönelir. Bu dönemde bazı çevrelerden tepki gören Fikret'e Servet-i Fünun dergisinin genç yazarları sahip çıkarak Fikret'in şiirinden ve şahsiyetinden övgü ile bahsederler..Mehmet Akif'in kendisini zangoç olmakla ithaf etmesi üzerine Tarih-i Kadim'e Zeyl ve Sancak-ı Şerif adlı iki eserini kaleme alır . Bu iki eserde kitaba dayalı dinleri reddeden Fikret tamamen dinden ve inançtan uzak değildiri ahlaki ve manevi kıymetleri savunmaya da devam eder. Fikret sayesinde Türkçe ve hece vezni olgun bir hal almıştır.Tarih: 2020-12-29 10:32:48 Kategori: Edebiyat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx